banner48

Yerel seçimlere sayılı günler kala kalabalık içinde olanlardan ziyade kenardan izlemek her şeyi daha objektif gösteriyor.

Günümüzde siyaset içinde başarının adı sosyal medya olduğundan oturduğum yerden izliyor ve gülüyorum.

Bazende diyorum ki; siyasetin geldiği noktaya bak tam bir içler acısı..

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 65 yaşında olmasına rağmen yaz demeden,kış demeden Doğudan,Batıya ekibiyle koşturarak bizzat sahada canla başla mücadele verirken güveni parti logosundan alan partililer kendilerine güvendikleri bir şeyleri olmadığından parti logo gücüyle sosyal medyada,toplum içinde konuşurken,yürürken üstünlük sergiliyorlar.

Hani nerde tevazu?

Hani nerde samimiyet?

Kişinin kendisine güvenmesi için ilk önce “ektiğini biçmesi”  gerekir. Yıllardır siyaset içinde olup ektiğini biçemeyenler bir de bu yetmiyormuş gibi siyaset içinde babadan oğula halef selef yapıyorlar. Sırf bu yüzden gerçekten liderine gönül verenler,yolunda yürüyenler bu durumdan hoşnut olmuyorlar. Üstelik partinin ileri gelenleride bu hoş olmayan tablolar karşısında sessizliklerini koruyup benim gibi kenardan izliyorlar.

Siyaset içinde gerçekten gönül verenlerin yanı sıra  birde güce endeksli,menfaat ve çıkar ilişkisi için parti içinde bulunanların kaybedecek bir şeyleri de olmuyor. Bugün aynı güçte “yeni bir” parti kurulsun yarın görün bakın hepsi sabahı o parti kapısında olup görev almak için can atarlar. Siyaset bu olmamalıdır. Siyaset samimiyetsizlik olmamalıdır.

Hani samimiydik?

Hani gönül vermiştik?


Bağımsız Belediye Başkan adayları Partili adaylardan çok daha mücadeleci,büyük bir azimle çalışıyorlar. Halkın içinde olmak,yoksulu sevindirmek,sorunlarını gidermek demek kapıdan geçerken uğrayıp mavi boncuk dağıtmak demek değildir?

Vatandaşın bugüne kadar verdikleri oylar Recep Tayyip Erdoğan sevgisinden kaynaklı olduğu unutmamak gerekir. Kimse azimle,fedakarlıkla sergilenen bu başarıyı kendisine mal etmesin.  


Rüyadan uyanınca göreceksin

Halife Harun Reşid, bir gün Behlül Dânâ hazretleriyle görüşmek, hikmet dolu sohbetini duymak istedi ve adamlarına "onu bulup getirmelerini" söyledi.

Gidenler Behlül Dânâ'yı mezarlıkta uyur halde buldular. Uyandırdıklarında "siz ne yaptınız! Beni padişahlık makamından indirdiniz. Şimdi ben ne yapacağım?" dedi.

Görevliler gidip bu sözleri Harun Reşid'e bildirince, Halife buna bir mânâ veremedi, huzuruna geldiğinde Behlül Dânâ'ya sordu:

− Ey Behlül, bu ne iş? Sen hangi padişahlıktan indirildin?

− Rüyada ne güzel padişah idim. Saraylarım, ordularım vardı. Saltanat ve ihtişam içindeydim, lakin senin adamların beni uyandırdı ve tahtımdan oldum ben.

− İyi ama Behlül, rüyadaki padişahlığa itibar olur mu? Bak, gözünü açınca herşeyin bittiğini gördün.

− Benim padişahlığım gözümü açınca bitti, seninki gözünü kapatınca bitecek. Aradaki fark ne? Üstelik, ben gözlerimi açınca hayat buldum. Sen gözlerini kapatınca, saltanatından olacaksın ve pişmanlığın başlayacak, sorgu suale çekileceksin. O halde söyler misin, hangimizin hükümdarlığına itibar edilir?

 Harun Reşid söyleyecek söz bulamadı.

 Dünyanın bir hayal, bir rüya olduğunda şüphe yoktur, çünkü Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, "İnsanlar uykudadır, öldükleri zaman uyanırlar" buyuruyor.

İnsan rüyada çok zengin olabilir, yüksek mevki makam sahibi olabilir, çok işler yapabilir, ama uyanınca hepsi biter. Uyanınca, "benim şu kadar malım, şöyle mevki ve makamın vardı" demesinin ne kıymeti olur? Bunun gibi, insanlar da ölünce, malı mülkü, serveti, evladı, hanımı, hepsi dünyada kalır. İnsanlar ölüp de yeniden uyandıklarında, "biz nereye geldik, burası neresidir? Bizim mallarımız, mevki makamlarımız vardı, eş dostlarımız vardı, nerde bunlar?" deseler de, hiç kıymeti olmayacak.

 Peygamber efendimiz aleyhisselam "nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz de öyle diriltilirsiniz" buyuruyor.

İnsanlar, dünyaya meylettikçe sıkıntıdan kurtulamaz, çünkü dünya, sıkıntı kaynağıdır. Bu sıkıntıdan kurtulmak için, mutlaka ahirete dönmek lazımdır. İnsan, yönünü dünyaya çevirirse arkadan gelen diğer insanlarla çarpışır, ahirete çevirirse insanlar onun gibi olmak için yarışır.

Selam ve dua ile...


 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.