HABER 41 | Kocaeli Güncel Son Dakika Haberler

Haber41 – Hafta Sonu Ekonomi Yorumu

Ekonomi

Yasin Kalafatoğlu’nun Kaleminden

Geçtiğimiz hafta ekonomi gündeminde hem umut veren gelişmeler hem de kalıcı sorunları işaret eden göstergeler öne çıktı. 15–20 Eylül tarihleri arasında döviz, altın ve pırlanta fiyatlarındaki dalgalanmalar, akaryakıt ve enerji maliyetlerindeki baskılar, Borsa İstanbul’un kırılgan yükselişi ve uluslararası kurumların Türkiye değerlendirmeleri dikkatle izlendi. Gelin, haftayı tüm boyutlarıyla mercek altına alalım.

Döviz, Altın ve Pırlanta: İki Yönlü Bir Hafta Haftanın başında TCMB kurları ile Kapalıçarşı fiyatları arasındaki makas azalmış görünse de tam kapanmadı. Dolar 41 lira bandını aşarken, euro 48 lira civarında dalgalandı. Bu tablo, kur istikrarı arayışının hâlâ sürmekte olduğunu gösteriyor.

Altın gram bazında 5.000 TL sınırına yakın seyrederken, ons tarafındaki küresel hareketlilik Türkiye’deki fiyatları yukarı çekti. Pırlanta piyasasında ise Rapaport fiyatları ve döviz kuru birleşince, Kapalıçarşı’daki etiketlerde özellikle 1 karat taşlarda belirgin artış gözlendi. Mücevherat sektöründe haftanın ikinci yarısında alım talebinin artması, vatandaşın güvenli liman arayışını doğruladı.

Akaryakıt ve Doğalgaz: Sessiz ama Derin Etki Akaryakıt cephesinde pompa fiyatları benzin ve motorinde 53–55 TL seviyelerinde sabitlendi. Haftalık oynaklık düşük kaldı, ancak bu seviyeler tüketicinin bütçesini zorlamaya devam ediyor. LPG’deki fiyat artışları da taşımacılık sektörüne doğrudan yansıyor.

Doğalgazda BOTAŞ’ın temmuzdan bu yana geçerli tarifesi değişmedi; fakat kışa doğru artan talep, yeni bir düzenleme beklentisini beraberinde getirdi. Enerji maliyetlerinin enflasyona doğrudan katkısı, bu hafta da ekonomi gündeminin merkezindeydi.

Borsa İstanbul: Tepki Alımları, Kırılgan Seyir BIST 100 endeksi 15 Eylül sabahına yatay başladı, hafta ortasında banka hisselerinin önderliğinde toparlandı ve 19 Eylül Cuma gününü sınırlı kazançla kapattı. İşlem hacminin düşük kalması, yükselişin kalıcılığı konusunda şüphe uyandırıyor.

Eurobond getirilerindeki iyileşme ve kurda görülen kısa süreli sakinlik borsayı destekledi. Yabancı yatırımcı ilgisinin hâlâ temkinli olması, borsadaki yükselişin kalıcı bir trend mi yoksa geçici bir nefes mi olduğunu tartışmalı kılıyor.

Resmî Makamların Hafta Boyunca Verdiği Mesajlar - Cumhurbaşkanlığı: Tek haneli enflasyon hedefine bağlı kalınacağı vurgulandı.
- Hazine ve Maliye Bakanlığı: Vergi reformu ve bütçe disiplini ön plana çıkarıldı.
- Ticaret Bakanlığı: Yeni pazar arayışlarının hız kazandığı açıklandı.
- Enerji Bakanlığı: Yenilenebilir enerji yatırımlarında ihalelerin hızlanacağı duyuruldu.
- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı: Yatırım teşvik paketinin ay sonuna yetişeceği bildirildi.
- BDDK: Seçici kredi politikasının süreceği ve bankacılıkta risk yönetiminin güçlendirileceği belirtildi.

Uluslararası Pencereden Türkiye - IMF: Türkiye için 2025 büyümesini %3 civarında öngörüyor.
- Dünya Bankası: Enflasyonla mücadelenin uzun vadeli olacağını, enerji fiyatlarının kritik rol oynadığını hatırlatıyor.
- Yatırım Bankaları: JP Morgan, Goldman Sachs ve Fitch gibi kuruluşlar TL’nin kırılganlığını, rezervlerin önemini ve sıkı para politikasının sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor.

Uluslararası basın ise Türkiye için “güven eksikliği”, “enflasyondaki direnç” ve “enerji maliyet baskısı” başlıklarını öne çıkardı.

Dış Ticaret, Sektörler ve İşsizlik Hafta boyunca yayımlanan geçici dış ticaret rakamları, ihracatta dirençli fakat yavaşlayan bir seyri işaret etti. Tarım ürünlerinde girdi maliyetleri üreticiyi zorlamaya devam ederken, tekstil ihracatında düşüş sinyalleri geldi. Yüksek teknoloji ihracatındaki pay hâlâ sınırlı.

İstihdam tarafında yeni resmi veri açıklanmadı, ancak hizmetler sektörünün öne çıkmaya devam ettiği, sanayideki toparlanmanın kırılgan kaldığı dikkat çekti. Sağlık sektöründe ise kamu alımları ve ilaç fiyatlandırmaları gündemin odağındaydı.

Haftanın Değerlendirmesi: Üç Çıkmaz
Bu haftanın sonunda üç temel sorun yeniden öne çıktı:
1. Kur güveni: Kapalıçarşı ile resmi kurlar arasındaki fark, güvenin tam tesis edilmediğini gösteriyor.
2. Enerji baskısı: Akaryakıt ve doğalgaz maliyetleri enflasyonun düşmesini engelliyor.
3. Sermaye hareketleri: Borsa’daki toparlanma kırılgan, yabancı ilgisi hâlen sınırlı.

Türkiye’nin önünde açık bir yol haritası var: güveni yeniden tesis edecek politikalar, şeffaf veri paylaşımı ve yapısal reformların hızlandırılması. Ancak bu üç başlık gerçekleşmeden, döviz ve altın yatırımcının birincil tercihi olmaya devam edecek.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.