Dünya, dev bir satranç tahtası gibi işliyor. Tahtanın bir yanında Amerika Birleşik Devletleri, diğer yanında İsrail var. Ortada ise üç kıtanın kavşağında duran Türkiye…
Ama sormamız gereken tek bir soru var: Bu oyunda biz taş mı oluyoruz, yoksa kendi hamlemizi mi yapıyoruz?
Bugün halkımız yoksullukla boğuşurken, çocuklarımızın çığlıkları Kudüs’ten Gazze’ye kadar yükselirken, devletler masa başında çıkar hesapları yapıyor. Ve biz soruyoruz: “Mazlumun kanı varken, paramı önemli?”
---
## Amerika’nın Çelişkili Hesapları
ABD, Türkiye’yi de İsrail’i de kendi çıkarları için kullanıyor.
- İsrail, Amerika için “özel müttefik”.
- Türkiye ise NATO’da kritik bir taş. Ama aynı zamanda sürekli köşeye sıkıştırılan, gerektiğinde terör örgütleri üzerinden baskı kurulan bir ülke.
Amerika’nın hesabı basit: “Türkiye güçlü olsun ama bağımsız olmasın.”
Halkın aklına gelen sorular çok basit:
- Madem müttefikiz, neden PKK’nın uzantısına silah veriyorsunuz?
- Madem dostuz, neden FETÖ’nün elebaşını saklıyorsunuz?
- Neden Türk ekonomisini IMF ve dolar zincirine mahkûm ediyorsunuz?
---
## İsrail’in Hedefleri ve Susan Dünya
İsrail’in hedefi net:
1. Varlığını garantiye almak,
2. Bölgesel üstünlüğünü korumak,
3. Filistin’in devletleşmesini engellemek.
Gazze’de ölen çocuklar, yıkılan evler, ağlayan anneler… Bu tabloyu gören herkesin aklına tek kelime geliyor: Soykırım.
Ama dünya sessiz. ABD veto kartını kaldırıyor. Avrupa ülkeleri “insan hakları” diyerek parmak sallıyor ama iş İsrail’e gelince gözlerini kapatıyor.
Halk soruyor: “Hitler’in zulmünü unutmayan Batı, bugün Gazze’de akan kanı neden görmüyor? Çocuklarımızın canı, onların çıkarlarından daha değersiz mi?”
---
## Türkiye’nin Sıkıştığı Nokta
Türkiye, Osmanlı mirasının üzerinde duruyor. Padişahlar bir zamanlar “Mescid-i Aksa’dan 1 metre kare bile vermeyiz” demişti. Bugün ise Cumhurbaşkanı lanetliyor ama ötesi yok.
Neden?
- Uluslararası hukuk elimizi bağlıyor.
- ABD’nin baskısı masada.
- Ekonomi zayıf, dış borç ağır.
- İsrail’in arkasında ABD’nin nükleer gölgesi var.
Halk yine soruyor: “Bizim inancımız paramızdan daha mı değersiz? Mazlumun kanı akarken biz sadece lanet okumakla mı yetineceğiz?”
---
## Rusya ve Çin: Çıkar Dostları
Rusya, Türkiye’nin Batı ile kavgasından faydalanır ama tam müttefik olmaz. Çin ise askeri değil ekonomik bakar, Türkiye onlar için sadece bir ticaret kapısıdır. Yani ikisi de gerçek dost değil; çıkar ortağıdır.
---
## Ekonomik Gerçek: Açlık Kapıyı Çalarken
Türkiye ekonomisi ağır yük altında.
- Enflasyon halkı ezdi,
- TL değer kaybetti,
- Şirketler iflas ediyor,
- Halk açlık sınırına yaklaşıyor.
ABD’nin hesabı: Türkiye çökmesin ama bağımsız da olmasın. Yani hep dış finansmana bağımlı kalsın.
Halk soruyor: “Tenceremiz kaynamıyorsa, NATO kalkanı neye yarar? Çocuk açken jeopolitik konuşmanın ne anlamı var?”
---
## Türkiye’nin Hedefi ve Gerçekler
Türkiye “Türkiye Yüzyılı” vizyonu ile büyük hedefler açıklıyor ama içeride yoksulluk, dışarıda baskı ve krizler var. Halk için bu söylemler inandırıcılığını kaybediyor.
---
## Son Soru: Halkın Kanı mı, Paranın Gücü mü?
ABD savaşta İsrail’in yanında olur. Rusya ve Çin çıkarına göre davranır. Türkiye ise sıkışır. Ama halk soruyor: “Bizim için önemli olan ABD’nin jeopolitiği mi, yoksa mazlumların kanı mı?”
---
## Kapanış: Tarih ve Vicdan
Bugün yaşananları tarih yazacak. Ve tarih sadece devletlerin değil, halkların vicdanına da hesap soracak.
Mazlumun kanı yerde kalmaz.
Halkın sofrası boşken, süslü sözler karnımızı doyurmaz.
Türkiye, ABD’nin satrancında piyon olmayacaksa kendi oyununun kurallarını koymalı.
Çünkü bu milletin en büyük gücü; parası değil, inancı ve vicdanıdır.