Refik Tuzcuoğlu Kimdir?
1967 yılında Konya’da doğdu. Konya İmam Hatip Lisesi’ni tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde eğitim hayatını sürdürdü. Üniversiteye başladığı yıl, aktif olarak gazeteci-yazarlık hayatı da başlamış oldu. Ağırlıklı olarak iç politika konularında araştırmalar yaptı. Makale ve gündemle ilgili yazıları muhtelif basın organlarında yayınlandı.
Basın alanında yürüttüğü faaliyetlerin ardından aile şirketlerini yönetmek maksadıyla memleketi Konya’ya döndü. Konya’da da ticaret, STK’larda eğitim ve kültür-sanat hizmetleri gibi alanlarda çalışmalarını sürdürdü. Konya Sanayi Odası’nda danışmanlık yaptı. Genel yayın yönetmeni olarak Lonca Dergisi’ni yayın hayatına kazandırdı.
“Erdemliler Hareketi”ne Konya’dan destek veren kadroların içinde yer alarak AK Parti’nin Konya’da kuruluş sürecine katkılarda bulundu.
2004-2009 döneminde Meram Belediye Başkanı olarak görev yaptı. 2009 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde başkan danışmanı, genel koordinatörlük ve KASKİ Yönetim Kurulu Üyelik görevlerini birlikte üstlendi. 2015 yılında ise AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Koordinatörlüğü görevinde bulundu.
2016 yılında itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na Müsteşar Yardımcısı olarak atanan Tuzcuoğlu, ayrıca İLBANK Yönetim Kurulu Başkan Vekili görevini de sürdürmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından organize edilen Şehircilik Şurası’nda, Şura Yönlendirme Kurulu ve İstişare Komisyonunun başkanlıklarını sürdüren Tuzcuoğlu, Şehir 2023 projesini de yürütmektedir.
Refik Tuzcuoğlu’nun zaman zaman yazdığı yazılar ulusal gazetelerde yayınlanmaktadır. Bunun yanısıra; Medeniyet Perspektifimizde Şehir ve İnsan, Dünya ve Türkiye Nereye? Gençlik Ne Yapmalı? gibi konularda, konferans ve seminerler vermiş/vermeye devam etmektedir.
Evli ve üç çocuk babasıdır.
İngilizce ve Arapça bilmektedir.
İşte Refik Tuzcuoğlu’nun kaleme aldığı o şiirin tamamı;
Dağlarda kar olsa da baharımız var bizim
Sahra’da çöl olsa da serâbımız var bizim
Siyah bir kâbus gibi karartsa tüm âfâkı
Yolumuza mihmandar hilâlimiz var bizim
Gür çıksa ne olur nâdânın baykuş sesi
Gök kubbeyi titreten ezanımız var bizim
Terakkî sanıyor çıktım dediği fezâyı
Arş’ta yüce makamda dergâhımız var bizim
Aldırma serkeşin külhân-ı dünya tavrına
Hadsizlere had koyan heybetimiz var bizim
Bâkî kalacak bilir şu üç günlük saltanat
Asırlara hükmeden tarihimiz var bizim
Namert elinde top tüfek olsa ne gam
Mehmetçik namıyla serdârımız var bizim
Aziz millettir, ayağına vurulmaz pranga
Hürriyete can veren şühedâmız var bizim
Murâd etse Kerbelâ’yı bin uğursuz sırtlan
Bir pençede kahreden Murtezâmız var bizim
Zalimin kibrinden hâvf eylemeyin dostlarım
Alemlerin sahibi Allah’ımız var bizim
