Türkiye ekonomisi eylül ayına dalgalı bir giriş yaptı. Döviz ve altın fiyatları yukarı yönlü hareket ederken, Borsa İstanbul günü kayıpla tamamladı. İçerde açıklanan ekonomi paketi ve küresel piyasalardan gelen haberler, yatırımcıların gündemini belirledi. Piyasalarda güven arayışı sürüyor.
Kapalıçarşı’da kapanışta dolar 41,24 liradan, euro ise 48,37 liradan işlem gördü. Merkez Bankası’nın ilan ettiği resmi kur ile serbest piyasadaki rakamlar arasındaki fark yeniden tartışma konusu oldu. Vatandaşın fiziki dövize ilgisi devam ettikçe bu farkın kapanması zor görünüyor. Dövizdeki dalgalanma sürerken altın fiyatları yatırımcısına kazandırdı. Gram altın 4 bin 758 liraya çıktı, ons altın ise uluslararası piyasalarda 3 bin 587 doları gördü. Bu tablo güvenli liman arayışının hâlâ güçlü olduğunu ortaya k...
Borsa İstanbul’da ise farklı bir tablo vardı. BIST 100 endeksi günü 10 bin 729 puanda, yaklaşık %0,92’lik düşüşle kapattı. Bankacılık hisselerindeki satışlar endeks üzerinde baskı oluşturdu. Buna karşın sanayi ve ulaştırma hisseleri daha dengeli bir seyir izledi. Yabancı yatırımcılar seçici davranmayı sürdürürken, yerli yatırımcı tarafında temkinli bir bekleyiş hakimdi.
Makroekonomik veriler ekonomideki zorlukları gözler önüne seriyor. TÜFE yıllık bazda %58 seviyesinde açıklanırken, alternatif ölçümlerde daha yüksek oranlar öne çıkıyor. Üretici fiyat endeksinde yurt dışı ÜFE %28 artış kaydetti. Buna rağmen sanayi üretiminde aylık bazda sınırlı bir artış yaşandı. Üretim tarafındaki bu direnç önemli bir işaret olsa da maliyet baskısı devam ediyor. Koç Üniversitesi’nin yaptığı ankette hanehalkının enflasyon beklentilerinde düşüş eğiliminin korunduğu ortaya çıktı. Toplumun en...
Enerji alanında ise önemli gelişmeler yaşandı. Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Soma Termik Santrali’nin yeniden devreye alınacağını açıkladı. Ayrıca kasım–aralık döneminde 1.150 MW rüzgâr ve 850 MW güneş enerjisi kapasitesi için ihale yapılacak. Bu adımlar, Türkiye’nin enerji arz güvenliği açısından kritik önemde. Ancak yeşil dönüşümün yönetimsel zorlukları da beraberinde getireceği dile getiriliyor.
Tarım tarafında Türkiye’nin un ihracatındaki liderliği devam ediyor. Küresel gıda fiyatları durağan seyir izlerken, Türkiye’de fiyatların artış göstermesi dikkat çekiyor. Bu durum, üretim ve maliyet zincirindeki sıkıntıların henüz çözülemediğini ortaya koyuyor.
Finans cephesinde KOBİ’lere yönelik adımlar öne çıktı. TOBB’un yeniden devreye aldığı “Nefes Kredisi” desteği, küçük ve orta ölçekli işletmeler için nefes oldu. İkinci çeyrekte girişim sermayesi yatırımlarının 857,9 milyon dolara ulaşması ve sanayide kişi başına üretimin yıllık %7,9 artması reel sektörün dirençli yapısını gösteriyor. Uluslararası yatırım bankaları Türkiye’ye ilişkin raporlarında temkinli bir iyimserlik taşıyor. Goldman Sachs’ın Dolar/TL tahminini yukarı yönlü revize etmesi, piyasanın Tü...
Haftanın en önemli gündemi ise şüphesiz Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı ekonomi paketi oldu. Paket, KOBİ’lere KGF üzerinden sağlanacak krediler, ihracatçılara vergi avantajları ve enerji verimliliği yatırımlarına fonlamaları kapsıyor. Orta Vadeli Program kapsamında %4 büyüme hedefi ve tek haneli enflasyon vizyonu öne çıkarıldı. Yılmaz, mali disiplinin para politikasıyla uyum içinde sürdürüleceğini vurguladı. Ancak piyasanın beklentisi, açıklanan planların tavizsiz bir şekilde uygulanması. Çünkü geçmişte aç...
Bugün gelinen noktada Türkiye ekonomisi yeni bir denge arayışı içinde. Döviz ve altın fiyatlarındaki hareketlilik, borsadaki kırılganlık ve yüksek enflasyon bu arayışın göstergeleri. Eğer ekonomi paketi kararlılıkla uygulanırsa, hem içeride hem de dışarıda güven yeniden sağlanabilir. Türkiye’nin önündeki süreç kolay olmayacak ama disiplinli adımlar, şeffaflık ve güven ekonomide kalıcı bir istikrarı mümkün kılabilir.
Ekonomi yalnızca sayılardan ibaret değildir; toplumun beklentileri, yatırımcının güveni ve siyasetin iradesiyle şekillenir. Türkiye, bu üç başlığın kesişiminde yeni yol haritasını arıyor.