Daha önce defalarca kamuoyu ile paylaştık: “Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğünde bir teftiş rezaleti yaşanıyor.” Hem basın açıklamalarımız hem de yetkililerle görüşmelerimizde defalarca sorduk: “Müfettişlerin yaptığı soruşturmalar ve verilen cezalar daha muhatabına tebliğ edilmeden, İl Disiplin Kurulunda görüşülmeden nasıl oluyor da Galip Ataman adında bir gazetecinin köşe yazısı konusu olabiliyor ve eğitim camiası, teftiş raporlarının sonuçlarını o şahsın yazılarından öğrenirken niçin hiç kimse bunu sorgulamıyor?” Bu rezaleti Devlet adabı nasıl hazmedebiliyor?
Teftiş mahremiyetinin namusunun kalmadığına, Eğitimin Gücü Sendikasının Genel Başkanı Oğuz Özat’ın basın açıklamalarında bir kere daha şahit olduk. İzmit BİLSEM Müdürü hakkında açılan/açtırılan soruşturma sonucu teklif edilen cezalar bu şahsa birilerince verilmiş ki bu şahıs, önce X şahsi hesabında ilgili kurum müdürü hangi soruşturmadan teklif edilen cezaları almış gibi madde madde yayımladı. Hatta inceleme soruşturma yapan müfettişler “Görevden alınması teklifinde” bulunmuşlar. Sağ olsun(!) biz de bu vesileyle öğrenmiş olduk. Hatta bu şahıs Sayın Vali’mizden ilgili kurum müdürü niçin görevden alınmadı diye hesap da sormuş!!! Bu trajikomik hadise sonrası insan sormadan edemiyor: Teftiş Kurulu Başkanı Galip Ataman mıdır yoksa Oğuz Özat mıdır yoksa ikisi birden midir ?
Şimdi biz asıl sorulması gereken soruları soralım;
1.Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerince yürütülen bir soruşturma sonucu teklif edilen cezalar Eğitimin Gücü Sendikası Genel Başkanı’nın eline nasıl ve hangi yollarla geçmiştir? Bu açıklama öncesinde Eğitimin Gücü Sendikasının bir yöneticisi Teftiş Kurulu Başkanı Şefik Beşli ile görüşmüş müdür?
2.Bizim de bu sendika genel başkanının hesabından yaptığı paylaşımla öğrendiğimiz İzmit BİLSEM Müdürüne teklif edilen 13 cezanın aslında 1 ceza bile etmeyeceğine şahit olduğumuz bu soruşturmayı yapanlar, bazı sendikaların intikam heveslerinin ve üyelerinin o kuruma müdür olma sevdalarının tetikçiliğini mi yapmıştır?
3.Hakkında böylesi acımasız ve kasıtlı bir soruşturma yapılarak kamuoyunda linç edilmeye çalışılan İzmit BİLSEM Müdürü’nün Hürriyetçi Eğitim Sen üyesi olması, daha önce şahsıyla ilgili basın açıklaması yaptığımız ve bu nedenle de Şube Başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunan Teftiş Kurulu Başkanı Şefik Beşli’nin kişisel husumeti ile bazı sendikaların ve yöneticilerin iş birliğinin bir sonucu mudur? Bu işbirliğinin temeli hangi kişisel amaç birlikteliklerine dayanmaktadır ?
4.Kuruluş felsefesi sözümona eğitim çalışanlarının hak mücadelesi olan bir sendikanın genel başkanının bizzat kendisinin bir kurum müdürü hakkında henüz süreç tamamlanmadan dosyanın hiç bir noktasında geçmeyen “yolsuzluk-mobbing-görevi kötüye kullanma” iftiralarıyla linç elebaşı olması apaçık bir ahlaksızlık değil midir?
5. 2024 yılında tüm BİLSEM’lerde olduğu gibi İzmit Bilim Sanat Merkezi Bakanlık müfettişlerince denetime tabi olmuştur. Bu denetimde bir tane bile eksik olmazken, Kocaeli teftiş kuruluna bağlı müfettişlerce yapılan soruşturmada bu kadar ceza teklif edilmesi objektif midir? Acaba Bilim Sanat Merkezi müdürünü görevden aldırıp boşalan koltuğa siparişle adam mı getirmeye çalışıyorsunuz?
6.Bir soruşturma henüz İl Disiplin Kurulunda görüşülmeden, kişiyi bu haktan men edercesine Sayın Vali’mizden İzmit BİLSEM Müdürünü niçin görevden almadınız gibi bir soru sormak ve bu noktada Sayın Vali’mize sosyal medya ve basın üzerinden kamuoyu oluşturma gayretiyle baskı yapmaya çalışmak, nasıl bir düzenbazlık ve müfteriliktir? İl Disiplin Kurulu niçin var? Hukuk ve adalet sizin öfkenizin, kişisel husumetinizin ve kirli emellerinizin katili midir?
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak öncelikle; oluşturulmak istenen husumet ve müfterilik merkezli baskılara rağmen hukukun ve sağduyunun ışığında karar veren Sayın Valimiz İlhami Aktaş’a Devlet adamlığının tezahürü bu hakkaniyetli, ilkeli ve hukuki tavrı dolayısıyla çok teşekkür ediyoruz. Ve mahremiyeti olan soruşturma sonuçlarını Galip Ataman’a ve Eğitimin Gücü Sendikası Genel Başkanına, Kocaeli temsilcilerine hangi maddeden hangi ceza teklif edildiğine kadar bilgi veren, hedef gösterme ve itibar zedeleme noktasında destekçi olan herkese yargı yolu hakkımızı kullanmakta dahil olmak üzere tek tek hesabını soracağımıza söz veriyoruz. Sendikalar ve sendikacılar üzerinden kişisel hesaplaşma gafletinde bulunanlara da buradan sesleniyoruz: Ahlaksızlığınızın ve makamınıza güvenerek yediğiniz kul haklarının hesabını mahşere bırakmayacağız!
Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli Şubesi
