banner86

Türkiye’nin Eşsiz Potansiyeli ve Bitmeyen Krizleri
Türkiye dünyanın en güzel coğrafyalarından birine sahip. Tarihi, kültürü, doğası ve genç nüfusu ile potansiyeli tartışılmaz. Ancak ne yazık ki bu büyük potansiyel, kronik ekonomik sorunlarla gölgeleniyor. Avrupa’nın pek çok ülkesinde yıllardır enflasyon oranları neredeyse sıfır seviyesinde seyrederken, Türkiye sürekli krizlerden krizlere sürükleniyor. Peki, neden?
Avrupa İstikrarı – Türkiye Belirsizliği
Avrupa ülkelerinde ekonomik istikrarın temelinde bağımsız kurumlar, güçlü hukuk devleti, yüksek tasarruf oranları ve öngörülebilir politikalar var. Almanya’da yatırımcı hangi yasayla karşılaşacağını bilir. Hollanda’da vergi sistemi yıllarca aynı mantıkla işler. İsveç’te enflasyon, Merkez Bankası’nın bağımsız duruşu sayesinde halkın gündemine bile girmez. Türkiye’de ise kurallar sık sık değişir, Merkez Bankası bağımsızlığı tartışmalıdır, vergi sisteminde adalet sorgulanır. Bu da güveni yok eder.
IMF mi, Reform mu, Yolsuzlukla Mücadele mi?
Türkiye krizden çıkmak için üç yolun arasında sıkışıyor: IMF’den borç almak, yapısal reform yapmak veya yolsuzluğu kökten bitirmek. IMF’den gelecek para günü kurtarır ama hastalığı tedavi etmez. Asıl çözüm yapısal reformlarla ve yolsuzluğun önlenmesiyle olur. Yolsuzluğun önlenmediği yerde reformlar da yarım kalır. Dolayısıyla kalıcı çözüm; hem bağımsız kurumlar hem şeffaflık hem de uzun vadeli reformlardır.
Son 20 Yılda Yolsuzluk Gerçeği
Türkiye’de kamuoyunu meşgul eden birçok büyük dosya oldu. Ancak son 20 yılda kesinleşmiş ve “bu davada yolsuzluk sabittir” diye tarihe geçen büyük çaplı bir dava neredeyse yok. Deniz Feneri davası zamanaşımına uğradı, 17-25 Aralık soruşturmaları düşürüldü. Mahkûmiyetler ise daha çok küçük ölçekli belediye dosyalarında kaldı. Bu durum, toplumda adalet duygusunu zedeliyor.
Kayıt Dışı Ekonomi ve Suç Dünyası
Türkiye, Avrupa’ya göre kayıt dışı ekonomisi yüksek olan ülkelerden. Gölge ekonomi %30’ların üzerinde. Bunun içinde uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, silah ticareti ve yasa dışı bahis var. “Balkan rotası” üzerinden eroin trafiği Türkiye’yi transit ülke haline getirmiş durumda. Silah kaçakçılığı ise ülkenin kara ve deniz sınırlarını zorlayan bir başka tehdit. Ne yazık ki bu tablo, turizme gelen turistin güvenlik algısını da doğrudan etkiliyor.
Turizmde Güvenlik ve İmaj Sorunu
Türkiye, eşsiz güzelliklerine rağmen turizmde Avrupa’yla kıyaslandığında daha az tercih ediliyor. Bunun nedenleri: Güvenlik algısı ve basına yansıyan olumsuz haberler, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık, fiyat istikrarsızlığı ve “turiste kazık” algısı, çevre sorunları ve betonlaşma, tanıtım ve marka yönetimindeki eksiklikler. Sonuçta turistler kendilerini Paris’te, Roma’da ya da Atina’da daha güvende hissediyor.
Turizmin Ekonomiye Maliyeti
Türkiye turizmde her yıl milyarlarca dolar gelir elde ediyor. 2024’te 61,1 milyar dolarlık rekor gelir kaydedildi. Ancak iç güvenlik algısı, fiyat istikrarsızlığı ve döviz kuru politikası nedeniyle yılda 3 ila 9 milyar dolar arasında potansiyel kaybımız olduğu tahmin ediliyor. Başka bir ifadeyle, Türkiye her yıl Antalya büyüklüğünde bir şehrin ekonomisini kaybediyor.
Cari Açık Neden Kapanmıyor?
Ar-Ge harcamaları artıyor, OSB’ler büyüyor, teşvikler dağıtılıyor. Peki neden dışa bağımlılık azalmıyor? Çünkü: Üretimde ithal ara malına bağımlıyız. Enerji bağımlılığı kronik. Ar-Ge’nin ticarileşmesi zayıf. Yüksek teknoloji ihracatı çok düşük. Markalaşma eksikliği nedeniyle kâr dışarıya gidiyor. Sonuç: İhracat artarken ithalat da artıyor, cari açık kronikleşiyor.
Sanayi Politikalarında Yeni Yasa ve Revizyon
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile yeni teşvik modelleri üzerinde çalışıyor. TÜBİTAK ve teşvik yasalarında düzenlemeler yapıldı. Ancak bu adımların “reform” sayılması için daha uzun vadeli, katma değeri yüksek üretime yönelen bir perspektif gerekiyor.
Para Basmanın Bedeli: Enflasyon ve Halkın Yükü
Merkez Bankası para basmak zorunda kaldı çünkü: Bütçe açıkları çok büyüdü, döviz girişleri zayıfladı, KKM gibi yükler maliyeti artırdı, faiz politikaları kredi genişlemesine yol açtı. Sonuç: Enflasyon %80’lere dayandı. Bu yükün büyük kısmı da halkın sırtına bindi.
Halk Kemer Sıkar, Kamu Harcamaya Devam Ederse
Enflasyonun bedelini halk çekiyor: KDV, ÖTV, zamlar… Ancak kamuda ciddi bir tasarruf programı görmedik. Lüks araç filoları, yüksek temsil giderleri, büyük projeler aynı hızla sürdü. Yani “kriz varsa halk kemer sıksın” anlayışı hâkim oldu. Bu da adalet duygusunu daha da zedeliyor.
Çözüm Önerileri: Türkiye Nasıl Çıkış Yapar?
Türkiye’nin potansiyeli hâlâ çok büyük. Ama çıkış için cesur adımlar gerekiyor: Merkez Bankası bağımsızlığı tam sağlanmalı. Yolsuzlukla mücadele için şeffaflık yasaları çıkarılmalı. Kamu harcamalarında ciddi tasarruf programı uygulanmalı. Ar-Ge’den çıkan ürünler ticarileştirilmeli. Enerji bağımlılığı yenilenebilir yatırımlarla azaltılmalı. Tarım ve gıda güvenliği için üretim seferberliği yapılmalı. Turizm imajı güvenlik, kalite ve çeşitlilikle yeniden inşa edilmeli. Katma değerli ihracat ve küresel marka yaratma teşvik edilmeli. Vergi adaleti sağlanmalı, dolaylı vergiler azaltılmalı. Uzun vadeli, öngörülebilir ekonomi politikaları uygulanmalı.
Sonuç: Türkiye’nin Kaderini Değiştirmek Bizim Elimizde
Türkiye, dünyanın en güzel coğrafyasına sahip. Ama tarih sadece güzelliğe değil, akıllı yönetimlere değer verir. Eğer biz ekonomiyi bilimsel temellere oturtursak, yolsuzluğu bitirirsek, adaleti sağlarsak ve üretimi gerçekten yüksek teknolojiye yöneltirsek; bu ülke sadece turizmde değil, sanayide de, refahta da dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olabilir. Sorunların kaynağı belli, çözüm yolları da belli. Artık mesele, cesur bir iradeyle uygulamaya geçmek.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner95

banner94