Başlık çok acı, çok ağır değil mi? Bana çok ağır geliyor..
Geçtiğimiz Hafta X’te paylaştığım 2 tweet çok ilgi gördü, 2 buçuk milyonluk görüntülenme, binlerce yorum, binlerce beğeni aldı.
Tweetlerden birisi Erdoğan’ın gözbebeği eserlerini, Erdoğan düşmanlığı için kullanılmasıydı.
Bende bu hafta ki yazımı bu konuya ayırıp, biraz daha açarak geniş geniş yazmak istedim.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın milleti için planlayıp, emek verdiği ve milletinin hizmetine sunduğu eserlerini saymakla bitiremeyiz. Hoş her ne kadar ‘’ elbette yapacak, niye orda ki?’ diyenler de az değil.
İşte bu eserler doğru işletilmeyince bir silaha dönüşüp Erdoğan nefretine ve Erdoğan düşmanlığı için bir silaha dönebiliyor.
Hangi hizmetler birer silaha döndü, gelin beraber bakalım.
Geçen hafta ki çok ilgi çeken twitim de işlediğim konu. Tarım kredi kooperatifleri marketleriydi.
Marketlerin kuruluş amacı, Pandemi döneminde, kontrol edilemeyen piyasa da fahiş fiyatları dizginlemek, stokçuluğun önüne geçmek, halka daha kaliteli ürünler sunmak, yerel üreticileri desteklemekti.
Nasıl? göze ve kulağa hoş gelen bir fotoğraf değil mi?
Peki ne oldu, 3 market ile başlayan Proje büyüdü 100’ler, binler derken bugün gelinen nokta, market ve satış noktası sayısı 4500 adet oldu, bunun yarısından fazlasının market olduğunu söyleyebiliriz. (2025 güncel sayı)
Proje büyüdükçe amacından çıktı, diğer marketler ile rekabet eden, ciro hedefleyen fiyat politikası, diğer marketleri frenlemekten çok onlara ayak uyduran, karlılık ve ciro kaygısı ile diğer 3 harfli diye tabir edilen markalardan farkı kalmadı, özellikle muhafazakar kesimin çok büyük tepkisini çeken İsrail menşeli boykotlu ürünleri ön plana çıkarması, fahiş fiyat ve enflasyon ile boğuşan tüketici için, hayal kırıklığı oldu.
Şimdi insanlar şunu soruyor, siz bu marketleri hangi amaçla kurmuştunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?
Toplumda 3 harfli diye tabir edilen markalara olan öfke Tarım kredi marketlerini de içine aldı. Bu öfkeden, projenin mimarı, kurucusu diyebileceğimiz Cumhurbaşkanımız da fazlasıyla nasibini alıyor. Kendimi Sayın Cumhurbaşkanımızın yerine koyunca, aldatılmış, milletimi aldatmış gibi hissederdim. Kim yada kimler Cumhurbaşkanımıza bu kötülüğü, bu oyunu yapıyor, yada yaptırıyor?
Cumhurbaşkanımızın ve ülkemizin yüz akı, Dünya’da bir çok ülkenin örnek aldığı eserlerinden biride Bölge ve Şehir hastaneleri.
Bu hastanelerimiz ihtişamı, teknik donanımı, büyüklüğü ve hizmet çeşitliliği ile nadiren gündeme gelse de, dönem dönem, özellikle Randevu sisteminin istenilen seviyede çalıştırılamaması, Doktor ve çalışanlarının davranış ve hizmet kalitesi nedeniyle hemen her gün medya ve sosyal medya da olumsuz haber ve olaylarla tam bir kara propaganda aracına dönüştürülmüş durumda, son günlerde bu hastanelerin kafeteryalarının Starbucks'a kiralanması da çok ciddi eleştiri ve tepkileri beraberinde getirdi.
Milyarlar lira harcanan bu yatırımların işletilmesinde neden daha tedbirli, neden daha planlı ve dikkatli olmayız?
Randevu alamayan, kötü hizmet, kötü davranış gören herkesin doğrudan Hükümeti, Yani Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı suçladığı bir dönem yaşıyoruz. Ama neden?
Yıllar önce, ‘’Yerli otomobil yapalım’’ deyince, ‘’yapacaksanız bu işin ilerisini düşünerek elektrikli araç yapın’’ diyecek kadar öngörülü bir lider Recep Tayyip Erdoğan, Bugün Muadilleri ile bir çok dalda yarışabilen, rekabet edebilen bir Otomobil markası oldu Türkiye’nin otomobili TOGG.
Peki biz ne yaptık, İnsanların daha arabalar ortada yokken, arabayı görmeden peşinat yatırarak satın almak için sıraya girdiği bir markayı, Çelişkili fiyat politikası nedeniyle tartışmaların ortasına attık. Daha biz muhalifleri, Türkiye’de üretildiğine bile ikna edemediğimiz markamızı, İlk kez ihraç ettiğimiz Almanya da daha ucuza satıldığı yönünde bir kampanyanın içine attık. Bu tartışma ile kaybeden kim? Yerli markamız ve tabi ki Markanın Babası diyebileceğimiz Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’a bunu niye yapıyoruz?
Türkiye’nin dört bir yanını saran Otoyollar, köprülerin kullanım ve geçiş ücretlerine yapılan zamansız fahiş zamlar, Nerdeyse Türkiye’nin tüm şehirlerine yapılan Havalimanları ve bu havalimanlarında verilen fahiş fiyatlı hizmetler, bir bardak suyun fiyatı, bir simit’in fiyatı ülkemiz de Hava limanlarının özeliklerinden, büyüklüklerinden daha fazla konuşuluyor.
Çok eleştirdikleri, yapılmasına şiddetle karşı çıktıkları İstanbul Havalimanı taşıdığı yolcu sayıları ile Avrupa rekorları kırıyor, yıllardır üst üste hizmet kalitesinde hem Avrupa hem de Dünya’dan ödüller yağıyor. Yapılan uluslararası yolcu anketlerinde üst üste birincilikler alıyor. Biz neyi konuşuyoruz? Sabiha Gökçen Havalimanın’ da ki bir bardak suyun 140 lira olmasını.
İşte bunlara fırsat verilmemesi gerekiyor, bu eserler irade kullanıp, büyük emekler ile bu eserleri ortaya çıkaranları vuruyor. Başta da sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı vuruyor.
Bunun için tekrar söylüyorum, Beyler, Recep Tayyip Erdoğan’ı göz bebeği eserleri ile dövdürmeyin… Bu kötülüğü etmeyin... Başka Erdoğan yok…
Kalın sağlıcakla.
Medya Muhtarı